Kemal Derviş'ten Babacan'a övgü;

Ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Kemal Derviş, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yönetimindeki ekonomi kadrosunun para politikasında kurumların özerkliğini koruyan tavrı sayesinde 2002-2007 arasını

13 Ocak 2015 - 16:20
Ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Kemal Derviş, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yönetimindeki ekonomi kadrosunun para politikasında kurumların özerkliğini koruyan tavrı sayesinde 2002-2007 arasının Türkiye'nin altın çağı olduğunu söyledi.  Burada dip yapmış bir ekonominin çıkışı var. Bu işi sadece kurumlar arası özerkliğe bağlamak doğru değildir. Sayın Derviş, AB'den uzaklaşırsak büyümemiz de yavaşlayacaktır yorumunda bulunmuş. AB’den uzaklaşma çok yok aslında ama AB, hem hükümetin hem de Türk milletinin talep ve isteğini kırdı. Avrupa Birliği’ni Türkiye için yakın bir hedef olmaktan çıkardı, daha uzak bir hedef haline getirdi. O yüzden isteğimiz, birinci öncelikten ikinci-üçüncü önceliğe düştü. Aslında yeni hükümetle beraber AB üzerine çok ciddi çalışmalar yapılıyor. 2023’de Avrupa Birliği’ne üye olabilir miyiz bilmiyorum ama ben mutlaka AB üyesi olalım istiyorum.

Cari açık beklentiyi aştı;


Cari açık Ekim'de 2,03 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Biz 75 milyar dolarlık cari açıkları da gördük, bugün 45 milyar dolarlar seviyesine geldi. Bir yandan şükretmemiz, bir yandan da asla yetmez deyip küçültme çalışmalarına devam etmemiz gerekiyor. Çünkü cari açığımızı küçültemezsek dışarıda olan dalgalanmalardan Türkiye etkilenmeye devam edecek. Cari açığımızı mutlaka düşürmeliyiz. Petrol fiyatlarının düşmesiyle birlikte bu açığın da biraz düşeceği kanısındayım.


Cari açık yüzde 4’ün altına inebilir;


Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Düşen petrol fiyatlarının mevcut seyrini sürdürmesi halinde cari açığın GSYH'ye oranının % 4’ün altına dahi ineceğini tahmin ediyoruz ve küresel krizin üzerinden 6 yıl geçti" şeklinde açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda küresel büyüme, 2015 yılında % 3,8, 2015-2019 döneminde ise ortalama % 4 civarında olacağı öngörülüyor ve Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin de 2014 yılında % 2,7, 2015 yılında % 3,6 oranında büyüyecekleri tahmin ediliyor. Bütün bu açıklamaların doğrultusunda biraz daha kemerlerimizi sıkacağız gibi gözüküyor. Özellikle son birkaç ay çok rahat geçmedi. Örneğin gıdada %20’lere varan düşüşler görülmekte. Fakat gelir dağılımı göstergeleri son 12 yılda önemli ölçüde iyileşti. Bu sürekli tartışılan bir konu ama IMF’nin verilerine bakıldığında, orta sınıfın gelir seviyesinde ciddi bir iyileşme olduğu görülüyor. Zaten son 10 senedir, özellikle bu hükümet döneminde orta sınıfın para harcamasıyla ülke biraz kalkındı.


Tasarruflar 5,5 yılın zirvesinde;


Ekonomide bir kural vardır. Tasarruflar - yatırımlar = cari açık. Bizim tasarruflarımız 15, yatırımlarımız 20-22, cari açığımız ise 5 seviyelerinde. Aşağı yukarı bu değerler birbirini tutuyor. Kısacası tasarrufların artması gerekiyor. Bir ekonomide tasarruflar artacak ki cari açığınız olmayacak. Fakat tasarrufları da çok fazla arttırırsanız aşırı tasarruftan dolayı ekonomi küçülmeye başlıyor ve  tasarruf paradoksu meydana geliyor. Kısacası ekonomiye de can verecek şekilde işlerin yürümesi gerekiyor. Örneğin Çin’de tasarruflar hala %47’ler civarında. Tasarruflar, cariler hep fazla olduğu için Çin sürekli büyüyor. Türkiye’de de bireysel emeklilik çıktı ve bu çok önemli bir başarı aslında. Fakat 55 yaş sınırı olduğu için gençler 55 yaşı çok öngöremediklerinden bireysel emekliliğe sıcak bakmıyorlar. 55 yaş sınışı olmasaydı katılım daha çok olabilirdi diye düşünüyorum.


Türkiye için iki zorluk var;


Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye'nin önündeki zorlukların Fed'in politika normalleştirmesi ve tarım-gıda fiyatları olduğunu söyleyerek bizi etkileyen faktörlerden bahsetti. Ayrıca tarımın, 3. çeyrekte GSYH'nin beklentilerin altında kaldığına, 2017 enflasyon hedeflerinin %5 olduğuna dikkat çekti. Bütün bu açıklamalara ek olarak ise enflasyon için yılsonu öngörülerinin % 8,9 olduğunu ve bankalar için uzun vadede borçlanma teşviğinin kısa vadeli dış borcu aşağı çekebileceğini bildirdi.


Büyüme tahminini yükseltti; 


Fitch, yıl biterken, Türkiye'nin büyüme tahminini %2,7'den, % 3'e yükseltti şeklinde analizlerde bulundu. Fitch, Moody's ve Standard&Poor's Türkiye’yi değerlendirirken biraz yanlı değerlendirmelerde bulunuyorlar. Her zaman daha pesimist gidip optimiste dönüyorlar. Eğer Fitch’in tahminleri tutarsa Türkiye, dünya ortalamasında ve ortalamanın üzerinde büyüyecek gibi gözüküyor. Fakat ne yazık ki bu bizim için yeterli değil, daha çok çalışmamız gerekiyor. Avrupa’ya kötü diyoruz ama orada kişi başına düşen milli gelir hala bizden yüksek. İşte o aradaki makası kapatmak için çalışmalar yapmalıyız.


Bakan'dan torpil iddiasına yanıt;


CHP'nin torpil iddialarına yanıt veren Sanayi Bakanı Fikri Işık, bir yakınının TÜBİTAK Genel Sekreterliği’ne getirilmek için memur yapıldığı iddiasına ilişkin “Genel sekreter olmak için memur olma şartı yok. Arkadaşımız o kurumda 25 yıl çalışmış pek çok hizmeti olmuş. Siyasal Bilimler mezunu bir


arkadaşımızı genel sekreter olarak atamışız, ne tuhaf anlayabilmiş değilim” dedi. Eğer bahsedildiği gibi bu işin içinde torpil varsa tabii ki bu doğru bir uygulama değil. Herkesin eşit şartlarda olması gerekiyor. Ben de eskiden bir parlamenterin oğlu olarak, o dönemde memuriyetle ilgili her türlü şansım olmasına rağmen hiçbir zaman memuriyeti düşünmedim. Çünkü memuriyet hedefleri sınırlı tutuyor ve aynı zamanda üretkenliğin sınırlandırıyor. Torpiller dışında Sayın Bakanımız açıklamasında, son 12 yılda Türkiye’nin ortalama 2008 krizi de dahil, % 5, imalat sanayinin son 12 yılda % 5.8  büyüdüğünden ve Ar-Ge bütçemizin olduğu ve bunu kullandıramadıklarından bahsetmiş. Ar-Ge ile ilgili olan bu açıklama gerçekten çok önemli. Benim fikrim var diyen 550 tane gencimize 100.000’er TL para desteği yapacağız deniyor fakat ne yazık ki 550 kişiyi bulamıyoruz. Bu gerçekten Türkiye’nin genel durumunu da gösteriyor. Devlet gereğini yapıyor, biz de vatandaş olarak bir şeyler yapmalıyız. Evet başta yalancı Ar-Geler gelecektir belki ama zamanla gerçekten ticarileşen Ar-Geler gelmeye başlayacaktır. O anlamda vatandaşımızın da, Ar-Ge desteği neymiş, devletten ne alacağız deyip biraz araştırma yapması gerekiyor. Tabii ki işin doğrusu gerçek ve ticarileşebilir fikirlerle ortaya çıkarmak ve bununla ilgili çalışmalar yapmaktır.


Bakan'dan 'indirim' açıklaması;


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, "Gazprom yetkilileri yarın veya bir sonraki gün Türkiye'ye gelecek. Bizim hedefimiz bu ay sonuna kadar artık bu rakamın netleşmiş olması" şeklinde açıklama yaptı. İndirim çok güzel bir haber. Çünkü vatandaşımız gerçekten çok yüksek faturalar ödüyor. Bizim enerji giderlerimizin faturaları olabildiğinde ucuz olmalı ki geriye kalan harcanabilir gelirin, buralara değil, başka bir yerlere gitmesi gerekiyor. Çünkü ister istemez gelirlerimiz sınırlı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum