"MİLLET EĞEMENLİĞİ EBEDİYEN SÜRECEK"

AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Av

"MİLLET EĞEMENLİĞİ EBEDİYEN SÜRECEK"
29 Şubat 2016 - 12:31
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Av. Kerem Ali Sürekli 28 Şubat “Postmodern Darbesi” nin yıl dönümü dolayısıyla TBMM de gerçekleştirdiği basın açıklamasında, 28 Şubat darbesinin sadece halkın iradesi ile seçilen meşru iktidara yönelik değil, aslında bu milletin değerlerine, inançlarına, kültürüne ve iradesine karşı başlatılmış bir saldırı olduğunu belirtti.
AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Necip Kalkan, Bilecik Mv. Halil Eldemir ve Kütahya Mv. Ahmet Tan’ında eşlik ettiği basın açıklamasının “Post-Modern darbe olarak da adlandırılan 28 Şubat sürecinin yıl dönümünde, bu zor ve karanlık süreçte, ülkemizin, vatandaşlarımızın yaşadığı, acı hatıraları anmak, hafızalarımızı tazelemek, bu olumsuzluklardan ders çıkarmak ve bu acıların tekrar yaşanmamasına katkı koymak amacıyla” gerçekleştirdiklerini ifade eden Sürekli; 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat 1997 Postmodern darbelerinin utanç vesikaları olarak, siyasi tarihimizin kara sayfalarında yerini aldığını belirtti.
Atatürk’ün “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesine rağmen, darbeci vesayet sisteminin, her seferinde Atatürk İlkelerini koruma bahanesine sığınarak, Egemenliğin mutlak sahibi aziz milletimizin iradesini hiçe saydığını, bununla da yetinmeyip, uzun yıllar sürdürülecek vesayet zincirleriyle milletimizin aklına, iradesine, beşeri ve inanç dünyalarına meşruiyet dairesi çizmeye çalıştığına dikkat çeken Sürekli, konuşmasında şunları kaydetti;
“Kendisini her şeyin üzerinde gören vesayet sistemi, kendisinden o kadar emindir ki, doğal hakkı olarak gördüğü müdahaleleri neredeyse her on yılda bir tekrarlamakta, vesayetin borazanları da bunu “demokrasiye balans ayarı” adı altında meşrulaştırmaktadır.
Bu alışkanlıklarından vazgeçmeyen, millete rağmen, rejimi koruma kılıfıyla vesayetini sürdürmek isteyen karanlık eller, yine bundan 19 yıl önce, 28 Şubat 1997 de, ülkemizde milli iradeye kastederek, bir demokrasi katliamı yaşatmıştı.
Bu saldırıyı gerçekleştirenler, bu yaptıkları yetmezmiş gibi “bin yıl sürecek” diyerek milletimize korku salarak vesayet zincirlerini sımsıkı sarmak istiyorlardı. Her ne kadar ismi postmodern olsa da amaç hep aynıydı. Amaç ülkenin yönetimini millete vermemekti.
28 Şubatın acı hatıraları, bugünmüş gibi yüreklerimizi sızlatmaktadır. İşinden, okulundan edilen, haksızlığa uğrayan, zulme maruz kalan insanların yaşadıkları da tüm canlılığıyla gözlerimizin önündedir.
Ailesinin elinde avucunda ne varsa çocuklarına harcayan ancak sırf başörtülü diye hayallerini, geleceklerini, üniversite kapılarında bırakan kızlarımızın feryatlarını, ailelerinin hayal kırıklıklarını, acılarını unutmadık. İmam hatip okullarında okuyan yüzbinlerce evladımızın, 28 Şubat’ta neler çektiğini unutmadık.
Sadece bir siyasi partiye gönül verdiği için adeta lince uğrayan yüzbinleri unutmadık. O dönemde Refah Partisinde siyaset yapan biri olarak tüm bu olumsuzlukların ve acıların en yakın şahitlerinden birisiyim.
“Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” dizeleri sanki bizim için söylenmişti ve öz yurdunda mülteciymişsin gibi acılar çekiyordu yüzbinler.
Bundan 18-19 yıl önce bu acıların içinden gelen biri olarak Her şeyin sahibi Yüce Rabbime Hamdolsun ki bugün artık, aynı dünya görüşüne sahip, bu sürecin tüm kara izlerini silen ve bunun yanında 14 yıl boyunca ülkemize adeta çağ atlatan AK Partinin bir neferi olarak, bu gün bu kürsüden, bu süreçleri acı bir hatıra olarak sunuyorum.
Buradan 28 Şubat Sürecinin en büyük mağduru olan ve dünde vefatının 5. Yıl dönümünü yâd ettiğimiz, Merhum Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle anıyorum.
Ayrıca bin yıl sürecek denen zulüm dönemini, Aziz Milletimizin de desteğiyle, her türlü baskıya, şantaja, entrikalara karşı cesaretle, inançla, yılmadan mücadele ederek vesayet zincirlerini teker teker kıran, herkesin kendisini eşit hissetmesini, toplumsal kardeşliğin tesis edilmesini sağlayan, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve ekibine milyonlarca 28 Şubat Mağduru adına şükranlarımı sunuyorum.
28 Şubat'ı yapanlar şu an vicdanlarıyla hesaplaşıyor ve kimse onları hatırlamıyorken, o dönem mazlum olan milyonlarca vatandaşımız işte şimdi dimdik ayaktayız. Ve şu an milletimizin herhangi bir kesiminin de aynı haksızlıklara, zulümlere uğramaması için mücadele ediyoruz ve edeceğiz.
Rabbim bir daha bu millete 28 Şubatlar yaşatmasın. Bu kötü tecrübelerden aldığımız derslerle, birbirimizle ve küçük hesaplarla uğraşmadan, hep beraber, bütün enerjimizle büyük ve güçlü Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum